top of page

TARSUS'U TANIYALIM

          Tarsus Anadolu'nun en eski yerleşim yerlerinden biridir.Kentin geçmişi M.Ö.5000'lere yani günümüzden 7000 yıl öncesine kadar uzanıyor. Tarsus yakınlarındaki Gözlükule Höyüğünde yapılan kazılarda değişik medeniyetlere ait 33 katmana rastlamıştır. Bugün denizden 14-15 km uzakta olmasına rağmen o dönemlerde Tarsus bir kıyı kentiymiş. TARSUS adının bir Asur Tanrısı olan Şanta Baal Tarz'dan geldiği rivayet edilmektedir.Tarsus ve çevresi M.Ö.17.yüzyılda Hititlere bağlı olarak TARŞA adıyla yönetiliyormuş.Kizzuvatna Krallığı'nın sınırları içine giren kent, daha sonraları Tarsos adıyla Kilikya Krallığı'nın başkentliğini yapmış. KİLİKYA adı tarihçi HERODOT'a göre Boğa kılığına giren Zeus'un, Fenike Kralı Agenor'un oğullarından kız kardeşleri Europe'yi kaçırması ve kızkardeşini aramaya çıkan Kilix'in bir süre sonra buraya gelip yerleşmesinden sonra bölgeye verilmiş. Kilikya M.Ö. 1.yüzyılda ROMA İMPARATORLUĞU'NA bağlanmış ve M.S 395 yıllarına kadar kent o dönemde verilen TARSUS adıyla anılmış ve günümüze kadar ismi değişmeden gelmiştir.M.S. 395-637 yılları arasında bölge DOĞU ROMA İmparatorluğu'na bağlı olarak kalmış.611 yılında SASİNİLER'in egemenliğinden sonra sırasıyla Araplar'ın , Abbasiler'in ,Mısırlı Tulunoğulları'nın, Selçuklular'ın, Moğollar'ın , Haçlılar'ın ,Ermeniler'in, Memluklar'ın, Ramazanoğulları ve Karamanoğulları'nın egemenliğinden sonra kent OSMANLILAR'ın yönetimine geçmiş. Birinci Dünya Savaşından sonra bölge Fransız ve İngiliz işgaline uğramış ve 1921 yılının sonlarıyla 1922'nin başlarında işgalin bitmesiyle Türkiye Cumhuriyeti'ne katılmıştır.

               Tarsus antik çağda nehir tanrısının oğlu anlamına gelen KYDNOS, Araplar döneminde ise soğuk su anlamına gelen BERDAN Çayı'nın kıyısında kurulmuş ,Mersin'e 27 km. , Adana'ya 42 km uzaklıkta Mersin'e bağlı en büyük ilçedir. Türkiye'deki 58 vilayetten daha büyüktür. Tarihi, dini ve turistik açıdan Tarsus adeta bir açık hava müzesi gibidir. Geçmişte kurulan birçok uygarlığın sınırları içine girmesinden dolayı Tarsus, bu dönemlerden günümüze kadar varlığını sürdüren birçok esere ev sahipliği yapmaktadır. Bunlardan ilki ünlü Yediuyurlar (Eshab-ı Kehf) Mağarasıdır. Zamanın Roma İmparatorunun zulmünden kaçan 8 müslüman evliya(Yemliha, Mekselina, Mislina, Mernuş, Sazenuş, Debernuş ve Kefestetayyuş), köpekleri Kıtmir ile birlikte dağlar arasındaki ıssız bir mağaraya sığınırlar ve burada tam 300 yıl uyurlar. Uykudan ilk olarak Yemliha uyanır ve hemen yiyecek almak için şehre iner. Elindeki paranın çok eski olduğu anlaşılır ve hikayesini herkese anlatır fakat kimse bu hikayeye inanmaz. Daha sonra mağaraya giden insanlar sadece içinde 7 yavru kuşun olduğu bir yuva görürler. Yüzyıllar boyunca anlatılan bu hikaye efsane haline gelir ve Yediuyurlar Mağarası Tarsus'un önemli simgelerinden birine dönüşür. Yolu Tarsus'a düşen hemen her turist kafilesi ve hac mevsiminde de hacı adayları bu mağaraya uğrayıp dilek tutar ve dua ederler.

                Tarsus'un din turizmi açısından çok önemli bir simgesi de St.Paul (Aziz Pol/Senpol) Kilisesi ve Kuyusudur. M.Ö. 1. yüzyıl ve M.S. 395 yılları arasındaki Roma İmparatorluğu hakimiyeti döneminde yaşamış olan Aziz Paulus aslında bir çadır dokumacısıydı. Hayatı aniden bir mucize ile değişti. İncil'de anlatılanlara göre bir gün Şam'a giderken gözleri tanrı tarafından kör edildi ve 3 gün boyunca göremedi. Daha sonra Hz.İsa, Hananya isimli bir inananını gönderdi ve Aziz Paulus'un gözlerini açtırdı ve onu Hıristiyanlığı yaymak üzere görevlendirdi. Bunun üzerine Aziz Paul, hayatını Hıristiyanlığı yaymaya adamış ve yollara düşmüş. Yanındakilerle birlikte Akdenizde ilk Hıristiyan kilise ve cemaatlerini kurmayı başaran Aziz Paul, M.S. 46'da başlayan misyonerlik çalışmalarını İspanya'ya kadar götürmeyi amaçlamış. 1862 yılında, Tarsus'ta yaşayan Ermeni Topluluğun isteği ile Aziz Paul Kilisesi inşa edilmiştir. Bu azizin yine kendi adıyla anılan kuyusu da bulunmaktadır ve en az kilise kadar meşhurdur. Kudüse hacı olmak için giden ve yolculuk sırasında yöreden geçen bazı Hıristiyanlar ve birçok turist kafilesi, kutsal sayılan St.Paul Kuyusunun suyundan içmek için her yıl buraya uğrarlar.

           İlçenin güneydoğusunda bulunan Gözkükule Höyüğü de ilçenin arkeolojik açıdan çok önemli değerlerinden biridir. Burada yapılan kazılarda Neolitik dönemden İslam dönemine kadar çeşitli eserler bulunmuştur. Bu bölge ilk çağda aynı zamanda Tarsus Limanı olarak da kullanılmıştır.M.Ö.41 yılında ünlü Mısır kraliçesi Kleopatra, sevgilisi Romalı General Antonius ile buluşmak üzere Tarsus'a geldiğinde, o zamanın limanı olan Gözlükule'de büyük bir törenle karşılanmışlar ve deniz kapısından şehre girmişler. İşte bu nedenle bu deniz kapısına Kleopatra Kapısı deniyor. Bu eser, Tarsus'taki tarih turizminin önemli parçalarındandır ve sık sık yerli ve yabancı turistler tarafından ziyaret edilir. Tüm bu eserlerin yanında bereketli toprakları(dünyaca tanınan Tarsus Beyazı Üzümü,zeytinlikleri,seracılığı), doğal güzellikleri, güçlü tarım ve turizm potansiyeli, hızla gelişen sanayisi ve artan nüfusu, zengin kültürü ve kendine özgü mutfağı(Kebap,içli köfte,analı-kızlı yemeği,humus,şalgam,cezerye,kerebiç talıları) ile Tarsus, Akdeniz bölgesinin en ilgi çekici, en hızlı büyüyen ve gelişen kentlerindendir.

 

               TARSUS'A ULAŞIM

            Karayolu: Karayolu ile bütün illere bağlantısı vardır. Tarsus Otogar Tel: + 90 324 624 69 32Mersin Otogar Tel: (+90-324) 238 16 48

            Demiryolu: Mersin; demiryolu vasıtasıyla bir çok ille birlikte, uluslararası bağlantılara sahiptir. Tarsus İstasyon Tel:(+90 324) 624 17 15  

            Denizyolu: Mersin Limanından Uluslararası 100 ün üstünde Liman ile denizyolu bağlantı mevcut olup, uluslararası nitelikte liman hizmetleri verilmektedir. Taşucu Limanından düzenli olarak deniz otobüsü ile seferler yapılmaktadır.Liman Tel: (+90-324) 233 32 72

         Havayolu:   Adana Şakirpaşa Havaalanı Mersine 69 km., Tarsusa 32 Km. olup, yurtiçi ve yurtdışına düzenli olarak uçak seferleri yapılmaktadır. Şakirpaşa Hava Limanı 2750 x 45m² ebadında her türlü gövdeli uçağın iniş ve kalkışına uygun bir piste sahiptir. Şakirpaşa Hava Limanı Uluslararası trafiğe açıktır. Tarifli ve düzenli seferlerle direk olarak Almanya, K.K.T.C. ve Arabistan'a İstanbul üzerinden de tüm dünya ülkelerine dış hat seferleri yapılmaktadır. Yaz aylarında trafik yoğunluğuna paralel olarak Charter seferleri bulunmaktadır. Hava Limanı Tel : 0 322 435 42 01THY Tel : 0 322 435 91 75 0 322 435 41 01Fax : 0322 435 04 76

© 20203 by THE GYM. Proudly created with Wix.com

  • https://plus.google.com/117167403531
  • Twitter Square
  • facebook-square
bottom of page